14 Aralık 2007 Cuma

Nefs-i Emmâre


Nefsin ilk basamağıdır; kötüyü emreder. Hak düşünülmez, gaye ve gayeye varmak için düşünülenler bâtıldır. Islahı için, uyulan kimsenin sözlerini, ‘paha biçilmez mücevherdir’, diye değerlendirip nazarına mazhar olmak için gayret etmek gerekir. Zor bir düşmandır. Hiçbir mücadele, onunla yapılan kadar zor olmaz. Bu mücadelede tevhid başı çekerse kurtuluş kolaydır. Yani, çokça “Lâilâhe illâllah” demek işin başıdır. Nefis, vücut ülkesini tasarrufu altına aldığı an akıl, irade, hisler kısaca herşey onun emrindedir. Böyle insan hem maddeten, hem mânen tehlikelidir.
Nefs-i emmârenin kötü huylarından onikincisi de şehvettir. Şehvet diğer kötü huylar gibi, sahibini cehenneme sürükleyici âfetlerden sayılmıştır. Bununla beraber şehvet, hadd-i zâtında insan ve hayvan neslinin bekasına hizmet için Cenâb-ı Hakk’ın verdiği nimetler içerisindedir. Yalnız şu kadar var ki, bu şehveti Cenâb-ı Hakk’ın emrettiği doğru yolda kullanmayı bilmelidir. Şehvet erkeklerde on üç ilâ on sekiz yaş arasında tahakkuk eden bir kudrettir. Bunun sû-i istimali (kötüye kullanılması) her ne vech ile olursa olsun sıhhate zararlı olduğu malûmdur. Bazen tedavisi müşkül olan büyük hastalıklara yol açtığı da muhakkaktır. Onun için şehveti mucib hallerden sakınılmasını Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’inde bizlere emir buyurmuştur. Göz görmekle, kulak işitmekle, dil söylemekle, el de temasla bu şehveti tahrik eder ve insanın büyük günahlara girmesine sebep olurlar. Bundan dolayı gözleri korumak için önümüzden başka taraflara bakmamayı büyüklerimiz bizlere tavsiye etmişlerdir.
Zira Allah Teàlâ, kendisini unutanlara kendi kendilerini de unutturur. Artık ne olduklarını bilmez bir hale gelirler. Ve insanlık adını taşımalarına da Cenâb-ı Hak müsaade etmeyerek onların hayvanlar mertebesinde olduklarım buyurmuştur. Yâni hayvan bile değil, belki onlardan dahî aşağıdadır. Çünkü hayvanlardan pek çok faydalar vardır. Fakat kendini yaratan Allah’ı tanımayan ve onu unutanın hali çok gariptir ki, “Bel hüm adall” buyurulmuştur. Bugün de bu insanların birbirlerinin mallarına ve canlarına kast edişleri bu unutulmanın neticesidir. Bu hususta daha fazla malûmat almak isteyenlerin İmam Gazâli’nin bu mevzudaki yazılarını okumaları tavsiye ederim.
Ey Merhametlilerin en Merhametlisi!
Ey Tövbeleri kabuleden ve Dualara icabet eden Rabbimiz!
Sana yöneldik.
Efendimizi şefaatçi yapıyor, ellerimizi O'nun mübarek ellerinin altında tutuyor ve istediklerimizi böylece istiyoruz....Ey Rabbimiz! Bazı yüzlerin ağarıp, bazı yüzlerin kararacağı günde; bizi yüzleri ak, gönülleri pak olan, sevgili resülünün bayrağı altında toplanan mesut insanlar zümresine kat. O'nun yanında cennete girmeyi, mübarek Cemalini görmeyi, Senin dostlarınla komşu olmayı ve en büyük makam olan rızana ulaşmayı nasib eyle .
Amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder