25 Mayıs 2010 Salı

Yolcu Yolunda Gerek



Her nereye ve her nasıl gidiliyorsa;

Her zaman yolcu yolunda gerek !..



Hedefini bilse de, bilmese de..

Amacına ulaşsa da, ulaşmasa da..

Gittiği yolun farkına varsa da, varmasa da..

Yolcu yolunda gerek !..





Her varlık,

Kendisi için çizilen yolda

Yürümek zorunda...



İnsan, hayvan, bitki...

Ve bilinen, bilinmeyen her canlı,

Güneş, ay, yıldızlar..

Ve tüm gezegenler...

Kendi yollarında yürümek zorunda !...

Çünkü yolcu yolunda gerek !...



Duruyor gibi gelse de insana,

O duruş bile,

Zaman üzerinde yürüyüş sayılmaz mı ?..



Zaman aktığına göre..

Altımızdan her geçen yıl,

Her geçen ay,

Her geçen gün,

Ve her geçen an bile..

Yolculuğumuzdan geride kalan,

Birer gerçek değil mi ?..



Şu halde ;

Yolcu yolunda gerek !..


Bu yolculuktaki başarısızlıkları..

Acıları ve umulmadık sonuçları..

Körü körüne Şansa, ya da Kadere bağlamak,

Ve yolculuğun sorumluluğundan..

Sıyrılmaya çalışmak;

Beyhudedir !..

Gerçeklerden kaçmaktır !..



Çünkü;

Zamanın arkasında sürüklenmek değildir bu yolculuk !..

Çünkü hiç kimse,

Zorla sürüklenip,

Zorla götürülmüyor !..



Herkes dilediği şeyi düşünebiliyorsa...

İsteklerini, arzularını, hedeflerini..

Ortaya koyabiliyorsa ...



Meselâ konuşuyor ve konuşulanları anlayabiliyorsa..

Soruyor ve cevap bekleyebiliyorsa...

Pek çok kararlar alabiliyor,

Ve kararlarını özgürce uygulayabiliyorsa...

Kısaca;

Kendi yolunu seçmekte ve onda yürümekte özgürse...



O halde;

Sonuçtan kaçamaz !...

Kendi iradesiyle yaptığı işlerden

Kimseyi sorumlu tutamaz !...

Hatalarını Şansa ya da Kadere yükleyemez !..




Şu halde her yolcu,

Bir yol seçmelidir kendine..



Aklıyla, mantığıyla,

Genel bilgi ve becerisiyle,

Kendisini ve çevresini mutlu edecek,

Bir yol seçmelidir kendine ...

Çünkü yolcu yolunda gerek !...



Öyle bir yol seçmeli ki;

Hedefe vardığında,

Eyvah ve keşke’lerle..

Gözyaşlarına boğulmasın !...



Öyle bir yol seçmeli ki;

Güvenle, inançla ve ak yüzle

“Bu benim yolum” diyebilsin !...



Öyle bir yol seçmeli ki;

Hayatın hiçbir noktasında,

Geri adım atmayı düşünmesin !..



Öyle bir yol seçmeli ki kendine;

Bu yolda ona gönül vermiş insanları

Boynu bükük bırakmasın !..

Böylece herkes bilsin ki ;

Yolcu yolunda gerek !...



Kim olursa olsun,

Herkes yolcudur bu dünyada ...

Asfalt ya da patika..

Düz ya da engebeli...

Temiz ya da dikenli de olsa...

Oh’larla ya da âh’larla da geçilse...

Herkes, yolcusu olduğu yolu

Sonuna kadar geçmek zorundadır !...

Zira dönüşü yoktur bu yolun !...

Çünkü yolcu yolunda gerek !...



Öyle ise;

Bu zorunlu yolda,

Âh diyerek tökezlemek yerine,

Ooh diyerek ferahlamak gerek !...



Kavgalarla, sıkıntılarla..

Asık suratlarla yürümek yerine,

Gülücüklerle

Ve hoş bir sadâ ile yürümek gerek !...



Bu ise;

Yürünecek yolu iyi seçmekle olur.

Taşlardan, dikenlerden..

Acılardan, sızılardan

Arındırılmış yolu seçmekle,

Ve o yolda inançla, güvenle yürümekle olur !...

Çünkü yolcu yolunda gerek !...



O halde;

Aklıyla tüm varlıklardan üstün olan bu yolcunun,

Artık kendine uygun,

Dikensiz yolu seçmesi gerek !...



Hangi yolda bulunuyorsa bulunsun;

Başarmak istiyorsa eğer;

Sağlam adımlarla yolunu yürümesi gerek !...



Kültürde, ilimde, bilimde...

Ticarette, siyasette, ziraatta, sanatta...

Durmadan, duraklamadan ve sapmadan,

Hedefe doğru ilerlemesi gerek !...

Çünkü yolcu yolunda gerek !...


Mustafa Varlı


2 yorum:

  1. harika bir yazı insan yaşamını o kadar güzel özetlemişki çok etkileyiciydi..

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim bilge:-)

    YanıtlaSil